İçinde kar geçen kız isimlerinin listesi aşağıdaki gibidir. Başında kar geçen kız bebeklere verilebilecek isimler ile birlikte sonunda kar geçen kız isimleri de listemizde bulunmaktadır. kar ile başlayan veya kar ile biten kız çocuklarına uygun Türkçe isimler rehberi.
| İsim | Anlamı | Cinsiyet | Akarsu | 1. Yeryüzünde ve yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su. 2. Tek sıra elmastan veya inciden gerdanlık. 3. mec. Kesintisi olmayan, aralıksız. 4. Güler yüzlü, güleç. | Akkar | Ak-kar. | Cilvekâr | Cilveli, cilve yapan. | Dilşikâr | Gönül avlayan. | Fedakâr | Kendini, kendi çıkarlarını feda etmekten çekinmeyen, özverili. | Füsunkâr | 1. Büyüleyici. 2. Sihirbaz, büyücü. | İşvekâr | İşveli, nazlı, edalı. | Karaca | 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer. | Karadut | Kara-dut. | Karagöz | 1. Kara gözlü kimse. 2. Şakacı, hoşsohbet kimse. 3. Halk tiyatrosunda Hacivat'ın muhatabı, oyun arkadaşı. | Karakız | Kara-kız. | Karanfil | l. Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi. 2.Tomurcuklarından karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, Filipinler ve Hindistan'da yetişen bir ağaç. | Kardan | Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf. | Kardelen | Baharın müjdecisi bir çiçek. | Karsel | Kar-sel. | Karyağdı | Kar-yağdı. Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilir. | Muvakkar | l. Ağırbaşlı, vakarlı. 2. Ağırlanmış, saygı gösterilmiş. | Sevdakâr | Sevdalı, âşık. | Şakar | Şen, neşeli, şakrak . | Şivekâr | Nazlı, edalı, işveli. | Vefakâr | Sevgisi geçici olmayan, vefalı. | Zerrinkâr | Altınla süslenmiş. |
|---|
İçinde kar geçen erkek isimlerinin listesi aşağıdaki gibidir. Başında kar geçen erkek bebeklere verilebilecek isimler ile birlikte sonunda kar geçen erkek isimleri de listemizde bulunmaktadır. kar ile başlayan veya kar ile biten erkek çocuklarına uygun Türkçe isimler rehberi.
| İsim | Anlamı | Cinsiyet | Akarca | 1. Küçük akarsu. 2. Kaplıca. 3. Bir tür kuş. 4. Çeşme. 5. Kemik veremi. | Akarçay | Akar-çay. | Akarsel | Akar-sel. | Akarsu | 1. Yeryüzünde ve yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su. 2. Tek sıra elmastan veya inciden gerdanlık. 3. mec. Kesintisi olmayan, aralıksız. 4. Güler yüzlü, güleç. | Akartuna | Akar-tuna. | Akartürk | Akar-Türk. | Alpkartal | Alp-kartal. | Başkara | Baş-kara. | Baykara | 1. Timur'un torunu Sultan Hüseyin Baykara (1392-1416). 2. Doğan cinsinden bir kuş türü. | Beykara | Bey-kara. | Bozkara | Boz-kara. | Çakar | 1. Kıvılcım. 2. Şimşek. 3. Yaman, görmüş geçirmiş kimse. | Çalkara | Doğan türünden bir kuş. | Çankara | Çan-kara. | Çaykara | 1. Çay kıyılarında çıkan kaynak, pınar. 2. Kumsal, nehir yatağı. | Çokar | Soylu. | Efkâr | 1. Düşünceler. 2. Tasa, kaygı, kuruntu, üzüntü. | Erenkara | Eren-kara. | Erkarslan | Erk-aslan. | Fedakâr | Kendini bir şey veya kimse uğruna feda eden, özverili (kimse). | Halaskâr | Kurtarıcı. | Hünkâr | Padişah, sultan, hükümdar. | Kara | 1. En koyu renk, siyah. 2. Zenci, esmer. | Karaalp | Kara-alp. Esmer, kara yağız yiğit. | Karabaş | 1. Hiç evlenmemiş erkek, bekâr. 2. Evlenmeyen rahip. 3. Kışa dayanıklı sert buğday. | Karabatak | 1. Balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri kara tüylü bir deniz kuşu. 2. Geleceğini düşünmeden yaşayan, savurgan. | Karabay | Kara-bay. | Karabet | Yakınlık, hısımlık, akrabalık. | Karabey | Kara-bey. | Karaboğa | Kara-boğa. | Karabörü | Kara-börü. Kara kurt. | Karabudun | Kara-budun. | Karabuğday | Tohumları için yetiştirilen bir yıllık bitki. | Karabuğra | Kara-buğra. | Karabulut | Koyu esmer renkte büyük yağmur bulutu. | Karabükey | Güçlü güreşçi. | Karaca | l. Geyikgillerden, boynuzlu, çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer, kara yağız. | Karacabey | Karaca-bey. Kahramanlığıyla ün salmış bir Türk komutanı. | Karacakurt | Karaca-kurt. | Karacan | Kara-can. | Karacı | 1. Haydut. 2. Çingene | Karaçar | Kötü ruhlar. | Karaçay | Kara-çay. Bir Türk kavminin adı. | Karaçelik | Kara-çelik. | Karadağ | Kara-dağ. | Karademir | Kara-demir. | Karadeniz | Kara-deniz. (Türkiye'nin kuzeyindeki büyük deniz). | Karadoğan | Kara-doğan. | Karaduman | Kara-duman. | Karaer | Kara-er. Kara yağız, esmer yiğit. | Karagöz | Kara-göz. 1. Gözleri kara olan (kimse). 2. Şakacı, hoş sohbet kimse. 3. Aynı adı taşıyan hayal oyununda halk görüşünü ve duyuşunu veren kimse. | Karahan | Kara-han. Tarihte bazı kavimlerde hanlara verilen san. | Karakalpak | Orta Asya'da yaşayan bir Türk boyu. | Karakan | Kara-kan. Bir tür dağ ağacı. | Karakaş | Kara-kaş. Gür ve kara kaşları olan (kimse). | Karakaya | Kara-kaya. | Karakoca | 1. Saçı sakalı ağarmayan yaşlı adam. 2. Büyümeden yaşlanan kavruk ağaç. | Karakoç | Kara-koç. | Karakoyun | Kara-koyun. | Karakucak | 1. Sarılma, kucaklama, kavrama, tutuşma. 2. En eski Türk güreş biçimi. | Karakurt | Kara-kurt. | Karakurum | Karakuş | Kara-kuş 1. Jüpiter gezegeni. 2. Kartal. | Karaman | 1. Esmer, kara yağız insan. 2. Güneybatıdan esen yel. | Karamık | bk. Karamuk | Karamuk | Dağlarda kendi kendine biten ve ilkbaharda çiçek açan, saçma büyüklüğünde, üzüm biçiminde meyveleri olan dikenli bir bitki, çalı. | Karamut | Kara-mut. Kara baht, kötü şans. | Karamürsel | 1. Marmara Denizi kıyılarında işleyen küçük teknelere verilen ad. 2. Marmara bölgesinde Kocaeli'nin ilçe merkezi. | Karan | 1. Kahraman, yürekli. 2. Karanlık. | Karanalp | Karan-alp. Karayağız, kahraman yiğit. | Karanbay | Karan-bay. | Karaoğlan | Kara-oğlan. | Karaörs | Kara-örs. | Karapars | Kara-pars. | Karasal | Kara ile ilgili. | Karasu | Kara-su. 1. Ağır akan su. 2. Bitkilere zararlı olan, toprak altından çıkan acı su. | Karasungur | Kara-sungur. | Karasüyek | Eski Türklerde soylular karşıtı olan halk katmanı. | Karaşın | Esmer. | Karatan | Kara-tan. Şafak sökmeden önceki alaca karanlık. | Karataş | Kara-taş. | Karatay | Kara-tay. Anadolu Selçuklu devlet adamı. | Karatekin | Kara-tekin. | Karatün | Kara-tün. Karanlık gece. | Karayağız | Kara-yağız. Koyu esmer. | Karayel | Kara-yel. Kuzeybatıdan esen, genellikle soğuk yel. | Karcan | Kar-can | Kardeş | 1. Aynı ana babadan doğmuş veya ana babadan biri ayrı olan çocukların birbirine göre adı. 2. Çok yakın arkadaş, dost. | Kargı | 1. Eskiden silâh olarak kullanılan, ucu sivri demirli, ağaçtan yapılmış uzun sırık. 2. Kamış, saz. | Kargın | 1. Taşkın su. 2. Bol, çok. 3. Doymuş, tok. 4. Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu. 5. Çağlayan. | Kargınalp | Kargın-alp. Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit. | Karhan | Kar-han. | Karık | 1. Bağ ve bahçelerde sebze ekmek için ayrılan bölümler. 2. Karışık, karışmış. | Karındaş | Kardeş. | Karlık | Kar kuyusu. | Karlu | Karlı. | Karluk | Türk boylarından biri. | Karlukhan | Karluk-han. | Kartal | Kartalgillerden, çok güçlü, iri, yırtıcı kuş. | Kartay | Yaşlı, pir. | Kartekin | Kar-tekin. | Koçkar | 1. Dövüş için yetiştirilmiş iri boynuzlu koç. 2. Yaban koyunu. | Lütufkâr | Muvakkar | 1. Ağırbaşlı, vakarlı. 2. Ağırlanmış, saygı gösterilmiş. | Odyakar | Od-yakar. | Okar | Başında ok biçiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl, telli balıkçıl. | Özakar | Öz-akar. | Özkar | Öz-kar. | Şakar | Yiğit, cesur. | Taykara | Tay-kara. Esmer, kara yağız kimse (çocuk). | Uçkara | 1. Bir kuş. 2. Timur´un kumandanlarından. | Zülfikar | l. Iki parçalı. 2. Hz. Muhammet'in Hz. Ali'ye armağan ettiği uzun çatallı kılıç. | Zülkarneyn | 1. İki boynuzlu. 2. Kuran´da adı geçen bir kimse. 3. Kimilerine göre Büyük İskender. |
|---|
Toplam 135 adet sonuç bulundu